…. Pazartesi
“Sevgili günlük, bugün iki hafta önce aldığımız yeni projenin hazırlık çalışmalarına başladım. Sabah duyurusunu yapıp öğleden sonra düzenlediğim ‘kick-off’ toplantısına kimse katılmadı ?? Ne sorumsuz insanlar bunlar !”
…. Salı
“Sevgili günlük, bugün müşteri ziyareti yapmayı planlıyordum. Sabah müşteriyi aradım aradım kimseyi bulamadım ? Yok kardeşim bu adamlarla proje yapılmaz yaa !”
…. Çarşamba
“Sevgili günlük, müşteri bu sabah beni aradı ! Ne olup bittiğini merak etmişlermiş ! Uzun uzun konuştuk, sorular sordular ! Hatırlandığım için çok mutluyum ! Hazırlıklarımı sürdürüyorum…”
…. Perşembe
“Sevgili günlük, teknik ekipten istediğim rapor gelmedi ! Son derece üzgünüm…Halbuki daha dün onlara raporun acil olduğunu söylemiştim!”
…. Cuma
“Sevgili günlük, bugün nihayet teknik ekibin raporu geldi. Aman Allahım ! Bizim bu projeyi 6 aydan önce bitirmemize imkan yokmuş ! Halbuki müşteriye 3 ay demiştim telefonda !”
…. Pazartesi
“Sevgili günlük, haftasonum çok iyi geçti, bol bol tenis oynadım ! neyseki bugün kimse arayıp sormadı, rahat bir gündü…”
…. Salı
“Sevgili günlük, bugün çok berbat geçti ! Acayip moralim bozuk ! Proje planını hazırlamayı unuttuğumu fark ettim ! Yarın hemen birşeyler yapmam lazım.”
…. Çarşamba
“Sevgili günlük, proje planını yaptım, müşteriye gönderdim, çok mutluyum…”
…. Perşembe
“Sevgili günlük, bugün teknik ekibin müdürüyle kapıştık ! Yok ben bilmediğim projeye kaynak ayıramam, yok proje planından bile haberim yok…bahane, hep bahane !”
…. Cuma
“Sevgili günlük, bugün de bizim satışçılarla kapıştık ! Müşteri şikayet ediyormuş. Proje planı eksikmiş, zaman planlaması kötüymüş, hala teknik ekiple tanışmamışlarmış…Etsin kardeşim ! İş yapıyoruz burda !”
…. Pazartesi
“Sevgili günlük, yok arkadaş insanlara yaranılmıyor! Neymiş efendim ortada doğru düzgün proje planı yokmuş, teknik ekip olaylardan habersizmiş, satışçılar zor durumda kalıyormuş…muş ! Yok arkadaş ağzınla kuş tutsan yaranamazsın zaten…”
…ve hikaye böyle gider…
Hoşçakalın
(Bu yazının aslı BTdünyası‘nda yayınlanmıştır.)