İnternet’i yanlış anlamak…

Merhabalar,

Uzun süredir üzerinde çalışmakta olduğum makalemi yarım bırakıp yazılması kaçınılmaz hale gelen bu yazıyı kaleme aldım.

İnternet, “World Wide Web”in geliştirilmesiyle birlikte iş dünyasının gözdesi oldu ve bugün web sitesi olmayan şirketlere ceza kesecek duruma geldik !

Ancak bir çok şirket bu “web sitesi” işini tamamen yanlış anladı.

Son derece güzel internet uygulamaları içeren ve düzenli olarak kullanmak zorunda olduğum bir internet sitesi beni canımdan bezdirdi.

Bu yazıyı kaleme almamın tek değil ama en önemli gerekçesi de odur zaten.

Bazı sitelere girdiğinizde, tabir yerindeyse girdiğinize pişman oluyorsunuz. Eğer ‘sadece bir bakayım’ diye girmişseniz zaten dönüp kaçıyorsunuz.

Yok eğer o sitede kullanmanız gereken bir uygulama varsa ona ulaşmak için de debeleniyorsunuz.

Sağdan soldan vızır vızır açılan reklam pencereleri, tepeden aşağı sarkıp sizin menülere ulaşmanızı engelleyen abuk sabuk tipler, oradan buradan fırlayıp açılan pencerecikler. O da olmadı iç içe dip dibe sokulmuş tonlarca reklam resmi veya yazısı…

Nice büyük şirketlerin web siteleri, bazı banka ve yatırım şirketi siteleri, birçok alışveriş sitesi bunlardan muaf değil.

Bu siteleri yaptıranlar bazı şeyleri yanlış anlamış diye düşünüyorum.

Aşağıdaki sorular ve yanıtlara göz atarsanız, ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız eminim;

1) Günümüz dünyasının en çok hit alan en başarılı internet projesi hangisi ? Hepinizin Google dediğini duyar gibiyim doğrudur.
2) Google’ın anasayfasındaki reklam sayısı kaç ? Evet, sıfır !
3) Peki Google’ın anasayfasında sizi hedefinizden uzaklaştıran kaç tane gereksiz eklenti, vızıltı var ? Evet o da sıfır !

Basit bir test herşeyi açıkça ortaya koydu. Bazı internet sitesi sahipleri, internet’in gelişimini ve güncel trendleri izliyor olsalar, o “süper” web sitelerinin tasarımlarını tekrar gözden geçirirlerdi eminim.

Hatırlayanlar vardır. Bir zamanlar Altavista en iyi ve yaygın arama motoruydu. Tasarımı son derece sadeydi. Tasarımın kompleksleşmesine paralel olarak arayıcıların ilgisi Google’a kaydı ve Altavista ciddi kan kaybetti.

Şimdiki Altavista’ya girip bakın, “aaa Google gibi sadeleştirmişler !” diyeceksiniz.

Değerli web sitesi sahipleri; İnternet siteleriniz hizmet etme amacı taşıyorsa lütfen gereksiz reklamlardan, “filaş”lardan, siteyi ve kullanımı engelleyecek, yavaşlatacak her tür yaklaşımdan lütfen uzak durun.

Bunlar, sitenizin kullanıcısını ne eğlendiriyor, ne de ilgisini çekiyor emin olun. Bakın amazon.com bile hatasını farkedip son zamanlarda daha sade ve anlaşılır bir tasarıma geçti.

Reklam ajansları veya bazı web tasarımcıları hünerlerini sonuna dek konuşturmayı başarıyorlar sayenizde. Ama hedef kitlenizin beklentisi bu değil. Onlar; hız, güvenilirlik, kolay erişim ve her platformda çalışan web siteleri bekliyorlar.

Platform demişken bir de başımıza “uyumsuz” internet web siteleri çıktı. Bazı bankaların web siteleri, bazı kurumsal web siteleri hatta e-devlet siteleri, mesele Mozilla Firefox veya Opera tarayıcısı ile düzgün açılmıyorlar. Niye ? Çünkü bu sitelerde kendine has MS Internet Explorer kodları kullanılıyor.

Web tasarımcılarını, her tarayıcı platformunda çalışabilen kodlar hazırlamaya davet ediyorum. İnsanlar birilerinin keyfi tercihi yüzünden web tarayıcılarını değiştirmek zorunda kalmamalı. Yaptığınız siteleri en azından; MS Internet Explorer, Mozilla Firefox ve Opera üzerinde sınayın lütfen.

Özetle; internet web siteleri, kurumların hizmetlerini, ürünlerini tanıtmak, kullanıcılarına sunduğu uygulamalara erişim sağlamak gibi nedenlerle vardır. Web siteleri sadece birer reklam panosu değildir. Dün Altavista’nın başına gelen yarın sizin de başınıza gelebilir. İnsanlar sadece web sitesinin kullanımı daha kolay diye rakiplerinize gidebilirler (özellikle banka sitelerinde böylesi çok örnek gördüm.)

Hoşçakalın…

(Bu yazının aslı BTdünyası‘nda yayınlanmıştır.)