Özgür Yazılım fikrinin lideri ve Özgür Yazılım Vakfı’nın (Free Software Foundation) kurucusu Richard Matthew Stallman (rms), İstanbul ve Ankara’da iki seminer verdi.
Stallman, MIT kökenli bir mühendis ve bence bundan daha da önemlisi, içinde bulunduğumuz yüzyılın en önemli ve değerli filozoflarından biri.
BİLMÖK etkinliği kapsamında 26 Şubat 2011 tarihinde Yeditepe Üniversitesi’nde düzenlenen “Yazılım Patentlerinin Tehlikesi” (“Danger of Software Patents”) konulu ilk toplantıya katılma fırsatı buldum.
1200 kişilik toplantı salonu iğne atsanız yere düşmeyecek şekilde doluydu. Öğrencilerin ve öğretim üyelerinin ilgisi inanılmazdı. Türkiye’nin dört bir yanından BİLMÖK’e katılan Bilgisayar Mühendisliği öğrencilerinin birçoğu belki de ilk kez Özgür Yazılım fikri ile tanışıyorlardı. Sanırım seminerin ana fikrini oluşturan yazılım patentleri konusu da birçokları için yeterince anlaşılmamış bir kavramdı.
Yazılım patentleri genellikle fikri mülkiyet hakları ile karıştırılır. Fikri mülkiyet hakları Türkiye’de 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) çerçevesinde korunur ve korunmalıdır.
Yazılım patenti ise Stallman’ın da altını çizdiği gibi bambaşka birşey ve bütün bir yazılım paketini değil, bir yazılım parçasının “fikri”ni veya algoritmasını kapsar.
Stallman verdiği örnekler ve sunduğu argümanlar ile yazılım patentlerinin görünürdeki hedeflerinden (“yazılım dahisi”ni korumak) tamamıyla uzak, dev yazılım şirketlerinin pazardaki tekellerini korumak ve geliştirmekte nasıl kullanıldığını net olarak açıkladı. Özellikle “Roman” örneği çok çarpıcıydı.
Bir yazar, çeşitli fikirler, olaylar ve kişiliklerle örülü bir romanı yazdığında bir “bütün” oluşturmuştur. Başarılı bir roman; içerisindeki kurgunun, fikirlerin ve karakterlerin başarısına bağlıdır. Bu fikirler tek başlarına anlam ifade etmeyebilecekleri gibi herhangi birinin sadece bu fikirleri bir araya toplayarak başarılı bir roman meydana getiremeyeceği aşikardır.
Roman fikirlerinin patentlenerek yazarların dava edildiği bir ortam düşünün. Şu an aynı tehlike yazılım geliştiricilerini bekliyor çünkü farkında olarak veya olmayarak “patentlenmiş” bir yazılım fikrini veya algoritmayı kullanmaları halinde çok ciddi lisans bedelleri ödemek veya yazılımlarını baştan yazmak zorunda kalabilirler.
Bu noktada Stallman gerçek endüstriyel sahadaki patentler ile yazılım patentlerini özenle ayırıyor. Endüstriyel sahadaki patentler genellikle belirli bir iş yapış biçimini, bir cihazın tasarım detaylarını içerirler. Bu bilgi son derece nesneldir.
Yazılım fikirleri ise tümüyle soyuttur. Asıl tehlike bu soyutlukların, patent vermeye yetkili devlet kurumları tarafından parayı bastıran yaptırır mantığı çerçevesinde ince elenip sık dokunmadan, anlaşılmadan patent korumalarına dönüştürülmesidir.
Belirli bir yazılım fikri o denli geniş kapsamlı olabilir ki devlet koruması ile desteklendiği ve bu koruma mahkeme kararı ile bozulamadığı takdirde spesifik bir alandaki tüm gelişimi durdurabilir. Patenti almak isteyen kişinin, patent başvurusuna dair ücretleri karşılıyor olmasının patent mercilerinin başvuru sahiplerine “müşteri” muamelesi uygulaması sonucunu doğurduğunu vurguluyor Stallman ve bu durumun kamu çıkarları adına hizmet etmek zorunda olan bir kurumu tarafsızlıktan uzaklaştırdığının altını çiziyor.
Kime hizmet ettiği belli olmayan, dev yazılım şirketleri dışında topluma hiçbir faydası bulunmayan yazılım patentlerinin bir an önce ortadan kaldırılması veya çok büyük titizlikle regüle edilmesi gerçeği aşikardır.
Öte yandan bitmiş, tamamlanmış bir yazılım paketinin belirli lisanslarla fikri mülkiyet bağlamında korunması gerekli ve zorunludur. Yazılım geliştiricilere, FSF’nin GPL lisansını incelemelerini öneririm. Bugün dev yazılım şirketleri GPL lisansı çerçevesinde koruma altına alınmış bir özgür yazılım ürününü serbestçe alıp, kullanıp, ortaya çıkan yeni ürünü kaynak kodlarını yayınlamaksızın sunamazlar. GPL lisanslı bir ürünü kullanarak geliştirilen yeni ürün de bu lisansın kurallarına uygun olmalıdır.
Yazımı, Stallman’a sorulan bir soru ve onun verdiği yanıtla noktalamak istiyorum;
Soru: “Özgür yazılım vakfını kurmanızın arkasındaki motivasyon nedir ?”
Cevap: “Kendi özgürlüğümü ve sizin özgürlüğünüzü korumak…”